Pers İmparatorluğu'nu yıkarak Persepolis'i alarak, zor kazanılan savaşlar sonucunda, Makedonya'dan Hindistana kadar uzanan büyük bir imparatorluk kurmuş olan Büyük İskender Ölüm döşeğindedir. Ölüm döşeğindeki Büyük İskender, devletin ileri gelenlerini çağırıp son üç arzusunu söylemiş. 1) Tabutum, dönemin en iyi doktorlarınca taşınmalı. 2) Elde ettiğim bütün zenginliğim (altın, gümüş ve değerli taşlar), tabutum mezara gelene kadar yol boyunca serpiştirilmeli. 3) Ellerim, herkesin görebileceği şekilde tabutun dışına sarkmalı. İleri gelenlerden biri, şaşkın bir ifadeyle bunun sebebini sormuş. Büyük İskender, açıklamış: 1) En meşhur doktorların tabutumu taşımasını şu sebepten dolayı istiyorum: Herkes bilsin ki, doktorlar ne kadar iyi olursa olsun, onlar bile ölümün karşısında çaresizdir. 2) Yerlere serpeceğiniz değerlerim de gösterecektir ki: Bu dünyada elde ettiğimiz zenginlik, bu dünyada kalır. 3) Ellerim tabutun...
"Liderliğin gerçek testi, adamlarının senin arkandan gelip gelmediği değil, mağlubiyette ve sıkındıta yanında olup olmadığıdır. Senin dürüst olduğuna ve onları gerçekten düşündüğüne inanmadıkları sürece de bunu yapmayacaklardır". "Bir zamanlar bir savaşta yeterince iyi performans sergilemeyen bir tabur askerim oldu. Neden böyle olduğunu görmeye gittim. Bu adamları balta girmemiş bir ormanda aç ve susuz, pislik içinde, sinirli, bazılarını yaralı, üzüntü içinde, oturmuş hiçbirşey yapmazken buldum. Subaylarını, onlara komuta eden herhangi birini aradım ama ortada böyle biri yoktu. Birçalılığın çevresinden dolandığımda taburun neden yenik düştüğünü fark ettim. Adamlar açken, subaylar bir ağacın altında oturmuş yemek yiyorlardı. Bu subaylar kendilerinden önce adamlarının ihtiyaçlarını düşünmesi gerektiğine dair askerlik geleneğini unutmuşlardı. onlara bunu hatırlatmak mecburiyetinde kaldım". "Umarım daima iyi liderliğe nüfus eden dürüstlük ve cömertlik kavramlar...
Kaplumbağa İle Tavşan Tavşanın birisi çok övünüyormuş. - Bu ormanda benden hızlı koşan yoktur. Varsa gelsin yarışalım diye söyleyip geziyormuş. Kaplumbağa bir gün: - O kadar böbürlenme kendine de o kadar güvenme. Ben senden daha hızlı koşarım.İstersen yarışalım, demiş . Tavşan kaplumbağanın bu sözlerine kahkahalarla gülerek: - Sen mi benimle yarışacaksın. diyerek alay etmiş. Ama yinede yarışı kabul etmiş. Yarışın başlangıç ve bitiş yerlerini belirlemişler,yarış başlamış. Tavşan çok hızlı başlamış. Ama biraz ileriye gidince geri dönüp bakmış ki tavşan, kaplumbağa hiç görünmüyor. Yatmış bir ağacın dibine uyumuş. Uyandığında. , bakmış ki kaplumbağa yarışı bitirmek üzere. Tavşan koşmuş fakat kaplumbağa varış yerine ondan önce ulaşmış. Kaplumbağa tavşana: “ Hiçbir zaman kendini başkalarından üstün görme. Sen, uyudun, Ben çalışarak seni seçtim”demiş.
Yorumlar