Büyük İskender'in Son Üç Arzusu


Pers İmparatorluğu'nu yıkarak Persepolis'i alarak, zor kazanılan savaşlar sonucunda, Makedonya'dan Hindistana kadar uzanan büyük bir imparatorluk kurmuş olan Büyük İskender Ölüm döşeğindedir. 


Ölüm döşeğindeki Büyük İskender, devletin ileri gelenlerini çağırıp son üç arzusunu söylemiş.

1) Tabutum, dönemin en iyi doktorlarınca taşınmalı.

2) Elde ettiğim bütün zenginliğim (altın, gümüş ve değerli taşlar), tabutum mezara gelene kadar yol boyunca serpiştirilmeli. 

3) Ellerim, herkesin görebileceği şekilde tabutun dışına sarkmalı.

İleri gelenlerden biri, şaşkın bir ifadeyle bunun sebebini sormuş.

Büyük İskender, açıklamış:

1) En meşhur doktorların tabutumu taşımasını şu sebepten dolayı istiyorum: Herkes bilsin ki, doktorlar ne kadar iyi olursa olsun, onlar bile ölümün karşısında çaresizdir.

2) Yerlere serpeceğiniz değerlerim de gösterecektir ki: Bu dünyada elde ettiğimiz zenginlik, bu dünyada kalır.

3) Ellerim tabutun dışında kalsın ki, herkes bilsin: Bizim için en değerli şey olan zamanımız tükenince, boş ellerle doğduğumuz gibi, boş ellerle de öbür dünyaya gideriz.

SONUÇ:
"VAKİT" elimizdeki en büyük zenginliktir; çünkü sınırlıdır. 
Para kazanabiliriz, ama daha fazla zaman kazanamayız. 
Dolayısı ile birine zaman ayırdığımızda, bir daha asla geri alamayacağımız en kıymetli vaktimizden ayırmış oluruz.
Zaman, hayatımızdır ve ÇOK KIYMETLİ bir hediyedir.
Bu hediyeyi ne vakit ve kime ayıracağını iyi hesapla, sana zaman ayıranın da sana ne kadar kıymet verdiğini bil!

BÜYÜK İSKENDER HAKKINDA: 
Büyük İskender, adı Doğu efsanelerinde yaşayan, o zamanki dünyanın yarısını 13 yılda fethetmiş, Pers İmparatorluğu'nun güçlü ordularını yenmiş, M.Ö. 336-323 yılları arasında Makedonya kralı ve tarihteki en büyük komutanlardan biri.
Tarihin gelmiş geçmiş en ünlü atı sayılan Busefalus, satılmak üzere Kral Filip'e getirildiğinde, en usta biniciler bile hayvanı yatıştırmak için boşuna uğraştılar, Genç prens Iskender, bunun üzerine hayvanı yularından tutarak güneşe çevirerek gölgesinden ürkmesini önleyerek sakinleştirdi ve azgın ata egemen oldu. Kral Filip bunu görünce "Oğul" diye seslendi; "Sen kendine layık bir krallık kurmaya bak , çünkü Makedonya senin için pek ufak." Kralın sözleri adeta bir kehanet niteliğindeydi, çünkü azgın ata hakim olamayı beceren genç prens, aradan yirmi yıl bile geçmeden, Iran'ı da fethedecek ve Doğu'da çok büyük bir imparatorluk kuracaktı. 
Genç İskenderin öğretmenleri arasında ünlü düşünür Aristo da vardı. Aristo'da aldığı eğitimin, İskender'in kişiliğinin oluşmasında büyük etkisi oldu.
Büyük İskender, Hindistan'ın fethinden sonra M.Ö. 323'te, büyük bir şölenden sonra hastalandı ve birkaç gün içinde de Babil sarayında 33 yaşındayken öldü.
İskender'in, dünyanın en büyük askeri dehaları arasında sayılmasının yanı sıra, Yunan medeniyetinin yayılmasında ve Helenistik uygarlığın yükselmesinde de büyük payı vardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaplumbağa İle Tavşan'ın Hikayesi!

Patron, Yönetici ve Lider Arasındaki Fark..